Türkçe İngilizce

Bodrum'un Anneleri by Mammaturca'da yayınlanan ropörtajım

Türkiye’nin ilk ve tek uluslararası sertifikalı hemşiresi ve emzirme danışmanı Bodrum’da

Biz kadınların tüm yaşam evrelerinde destek veren, ihtiyaç duyduğumuz bir çok konuda danışmanlık veren Doç. Dr. Güliz Onat ile buluştuk:

Bodrum’a hoş geldiniz! Ne kadar oldu Bodrum’a geleli?

Daha çok yeniyim aslında, mayıs 2016’da geldim. 

Buraya yerleşme fikri nasıl ortaya çıktı? Gelmeden önce Bodrum’u ne kadar iyi tanıyor muydunuz?

İstanbul gibi bir metropolün ve beraberinde getirdiği stresli yaşamın sağlığıma zarar verdiğini görmeye başladım, alerjik astım oldum, zor zamanlar atlattım, öksürmekten belimin tutulduğu ve acile kaldırıldığım zamanlar oldu ve göğüs hastalıkları uzmanı İstanbul dışına çıkmamı önerdi. Tam o sırada önerdiği bir şehir olan Konya’dan bir iş teklifi aldım. Tabi ki kabul ettim çünkü bu iş aynı zamanda bana her şehirlinin hayali olan Ege’ye yerleşme fırsatı da sunmaktaydı. Ege’de Bodrum’u seçme nedenim hem bir şehir hayatının fırsatlarını sunacak olması, hem de doğal güzelliği idi. Farklı hayat görüşleri olan insanların toplandığı bir yerdi ve onları tanımak istiyordum, nasıl bir dünyaları var merak ediyordum. Bodrum’u açıkçası sadece burada yaptığım kısa tatillerden biliyordum, birkaç arkadaşım buraya göç etti, ben de onlar sayesinde yabancılık çekmeyeceğimi düşündüm ve atlayıp geldim. Böylelikle bu üç şehir arasında sıkça seyahatler yapıyorum.

Bodrum’a yerleşmeden önce hangi bölgede yaşamak istediğinizi nasıl belirlediniz? 

İzmir’den başlayarak bir kıyı turu yaptım, kısa konaklamalar, havasını koklama ve keşif turları yaptım. Bu sırada Bodrum’da yaşayan arkadaşlarımın fikirlerini aldım ve cazip taraflarının olduğunu düşündüm. Bu tip şeyler biraz deneme-yanılma yöntemi ile daha iyi analiz ediliyor, “en iyi yaşarsam anlarım” mantığından yola çıkarak seçim yaptım.

Bize biraz kendiniz ve kariyenizden bahseder misiniz? Oldukça yoğun bir iş hayatınız var. 

Yoğun gözükmesine rağmen aslında birbirini bütünleyici şeyler. Türkiye’de doğumların doğallığına kavuşması için tüm çabam. Tabi bu mesele bir günde olacak şeyler değil, koskoca bir sağlık sistemini ilgilendiren ve çok boyutu olan, karmaşık ilişkilerin olduğu bir sorun. Ben kendimce bu sorunun çözümünde ebeleri eğitmek gerektiğine inanıyorum, bu nedenle bir üniversitenin ebelik bölümünde akademisyenlik yapıyorum. Onun dışında yeni annelerin çokça emzirme sorunu yaşadıklarını ve yeterli uzman desteği bulamadıklarını gördüm çünkü ülkemizde emzirme yani laktasyon bilimini bilen pek kimse yok, genelde emzirme doğal bir süreç olduğu için bu süreçte sorun yaşanılmaz diye görülüyor, halbuki tam tersi. Bu konuda uzman hiç kimse yok, anneler yardımsız kalıyor. Alandaki bu boşluğu gördüm ve yurt dışından eğitimler alıp, Türkiye’nin ilk ve tek uluslararası sertifikaya sahip emzirme danışmanı hemşiresi oldum. 

Diğer yandan, aslında emzirmenin bu kadar doğal olmasına rağmen, neden bu kadar sorun yaşandığını düşündüğümde ise doğum şekillerinden kaynaklı olduğunu gördüm, sezaryen oranları çok fazla idi. Doğal doğum yaparak emzirme sorunlarının engelleneceğini düşündüm. Doğal doğum yapmaları konusunda desteklemek için Kadın-Doğum Hemşireliği doçenti olarak biriktirdiğim bilgileri onlara sunmaya karar verip, hamilelerin doğuma hazırlanması için danışmanlık yapmaya başladım. Ancak sadece bilgi ile doğuma hazırlanamayacağını gördüm, anatomi ve fizyoloji biliyorsam pilates eğitimlerimi de alıp, onların bedenlerinin doğuma pilates yoluyla hazırlamasına da yardımcı olabilirim diye düşündüm. Kısacası bir bütünlük içinde kadını gebeliğinin en başından emzirme dönemine kadar uzman tek bir kişinin; onun bedenini daha iyi tanıyıp, daha iyi destek olacağını düşündüm. Böylelikle başlangıç noktam olan doğumların doğallaşmasına hem sağlık eğitimi basamağında, hem de alanda hizmet basmağında kendimce, gücümün yettiği ölçüde destek olabiliyorum.

Hangi konularda danışmanlık veriyorsunuz?

Aslında uzmanlık alanım üreme sağlığı yani kadının tüm yaşam evrelerinde destek veriyorum, en çok desteğe hamile kalmak isteyenler, hamileler ve emziren anneler ihtiyaç duyuyor. Ama menapoz danışmanlığı ya da doktora tezimi yaptığım alan olan tüp bebek adaylarına yönelik yaptığım danışmanlıklar da var. Yüksek lisans tezimde çalıştığım konu ise zaten üreme sağlığının ayrılmaz parçası cinsel sağlıkla ilgiliydi. Bu alanı özellikle önemsiyorum çünkü insanların problemleri var ancak destek alabilecekleri sayılı yerler var. Ben de tezimi yaparken edindiğim bilgi ve deneyimin üzerine cinsellik konusunda ileri eğitimler alarak yeni bilgi ve beceriler ekledim. Bunun dışında bir hamileyi, sürecin en başında alıp, danışmanlık ve pilates yoluyla doğuma hazırlıyorum, doğum sonu ev ziyareti ile emzirme ve lohusalık sürecini destekliyorum. Emzirme konusunda desteğe ihtiyaç duyan anneleri evlerinde ziyaret ederek, uygulamalı bebekle emzirme pratikleri yapıyoruz. Hamile kalmadan önce bir kadının nelere dikkat etmesi lazım, nasıl kolayca hamile kalır, bu konuda seanslarım oluyor. Menapoz ve idrar kaçırma, organ sarkması, kadın kanserlerinden korunma, hormon kullanmak istemeyen kadınlar için gebelikten korunma yöntemleri konusunda danışmanlık yapıyorum. 

Oldukça nadir bulunan bir uzmanlık alanınız daha var. Cinsel sağlık danışmanısınız. Siz bu konuda annelere nasıl yardımcı oluyorsunuz?

Aslında cinsel sağlık, üreme sağlığının ayrılmaz bir parçası ve sadece anneler değil, babaları da kapsamına alıyor. Cinsellik çok boyutları olan karmaşık bir yaşam deneyimi. Ben temel basamak düzeyinde kişinin daha çok cinsellik hakkındaki mitlerini farkına vardırmak yoluyla yardımcı olmaya çalışıyorum. Çoğu vaka zaten bu basamakta çözüme ulaşıyor. Çözülemeyen vakaların ileri yardıma ihtiyacı var diye bir ayıklama yaparak, uzmana sevk ediyorum. Aslında en çok merak edilen ancak konuşulmayan bir konuyu bir danışmanla konuşmak, bilgi almak bile insanların ihtiyacı olan şeyler. İlla sorunu olması da gerekmiyor, yaşadıklarının mesela gebelikte yaşanan cinsel istek azlığının ilk üç ayda normal olduğunu bilmek bile onları rahatlatıyor. Farkındalıkları arttıkça, eşleriyle cinsel iletişim kurmak da kolaylaşıyor, bedenlerini tanıyorlar, iletişimlerini başlatıyorum ve sürdürmelerinde yardımcı oluyorum.

Hamile Pilatesi eğitimi verdiğinizi söylemiştiniz. Bundan bize biraz bahseder misiniz? Önemi ve faydaları nelerdir? Hamile jimnastiği ile arasındaki fark nedir? 

Bir kadının doğasında olan doğum yetisini kullanması için harekete ihtiyacı var, toplumumuzda hamileler “aman rafa uzanma, aman çok yorma kendini” diye aslında hareketsizliğe itiliyor. Durum böyle olunca doğumda kullanması gereken kasları kullanamıyor, halbuki doğa ona relaksin hormonunu yeterince esneyebilsin diye verdi, gebelikte bu esneklik hormonu artıyor. Yani herşey doğa tarafından aslında planlanmış, düşünülmüş ancak bizler onu kullanmıyoruz. Elbette pilates ile daha esnek ve kuvvetli kasları oluyor, hamile kalınca omurgamızda alışık olduğumuzun dışında değişiklikler meydana geliyor ve zayıf kaslarımız var ise postürümüz bozuluyor ve kötü postürden kaynaklı sırt, bacak, bel ağrıları yoğunlukla yaşanıyor. Pilates hem hamilelikteki bu şikayetleri önlüyor, hem daha kolay bir doğum yapmayı sağlıyor, hem emzirme problemlerini azaltıyor, hem de doğumdan sonra vajinal kasların daha çabuk toparlanmasına yardım ediyor, böylelikle daha iyi bir cinsel yaşam ve idrar kaçırma gibi problemlerin önüne geçiliyor. 

Hamile pilatesi, jimnastikten farklı olarak Joseph Pilates’in yıllarca biriktirdiği deneyimlere göre geliştirilen bir sistem. Hareketler ve bunun sonuçları ispatlanmış. Her hareketin dayandığı bir mantık ve sağlığa yararlı yanı var. Dayandığı nefes, konsantrasyon, akıcılık gibi temel ilkeler, doğum sırasında da kullanılan ilkeler. Doğuma konsantre olmak, nefes almak ve süreci akıcılığına bırakmak gibi, koordinasyon gibi. Ben hamile ya da yeni annelere, onların beden ve ihtiyaçlarına özel egzersiz programı hazırlıyorum, ilk derste postür analizi ve ihtiyaçları belirliyorum, hareketleri birlikte yapıyoruz, sonrasında o isterse evinde kendi başına, isterse benimle yapıyor. Bir ay sonra yeni bir program daha hazırlıyorum.

Bodrum-İstanbul-Konya arasında gidip geliyorum demiştiniz. Bodrum’a gelince kolay adapte olabiliyor musunuz? Büyük şehir yaşantısına kıyasla burada yaşamanın avantaj ve dezavantajları sizce nelerdir?

Burasının oksijen oranı daha fazla, sıcak, bu iki özellik alerjik astımım için çok iyi. Bodrum’un sakinliği, doğal güzellikleri huzur verici. Burada kendimi doğanın bir parçası olarak hissediyorum. Tam da insanoğlunun ihtiyacı olan şey bu. Kendime daha fazla zaman ayırıyorum, daha çok üretiyorum ve mutlu oluyorum. Henüz bir dezavantajını yaşamadım.

Bodrum’da en çok neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz? Favori mekanlarınız var mı?

Bodrum’da en çok yoga ve pilates yapmayı seviyorum, bedeni dans, spor vb yollarla hareket ettirmek doğa ile daha iyi bütünleşmeyi sağlıyor, huzur veriyor. Ayrıca hamileler için doğanın içinde doğum seminerleri seviyorum ve çok keyifli geçiyor burada. Evimin olduğu Gümüşlük çevresinden birkaç sevdiğim gün batımı manzarası sunan mekan var, favorilerimden.
Bodrumlu anne adaylarına ve annelere burada bebek sahibi olmakla ilgili neler tavsiye etmek istersiniz?

Burada yaşamanın avantajını kullanabilirler. Ara sıra yapılan yüzme ya da yürüyüşün düzenli egzersiz kabul edilmediğini ve fayda sağlamayacağını biliyorum. Düzenli bir egzersiz programına tabi olmaları doğumun doğal ve kolay olmasını sağlayacaktır. Keza emzirme döneminin de. Ayrıca bebekleriyle anne karnında bağ kurmayı sağlayacaktır. Korkularını yenmelerini sağlayacaktır çünkü bedenlerine ve onun gücüne güvenmelerini sağlar. Doğanın içinde yaşamalarına rağmen, hazır ve paketlenmiş, işlenmiş gıda tüketmek yerine daha doğal besinlere yönelmeliler, özellikle yumurtalar. Kesinlikle gezen tavuk yumurtası tüketilmeli, bu özellikle hamile kalmayı düşünen kadınlar için rahim kirliliğinin önüne geçmek için şart. Mesela ben Mumcular’da bildiğim, güvendiğim sevgili Regina Röttgen’in tavuklarından çıkan yumurtaları tüketiyorum.

www.emzirmedanismanligi.com

http://mammaturca.com/index.php/2017/01/06/turkiyenin-ilk-ve-tek-uluslararasi-sertifikali-emzirme-danismani-bodrumda/#more-1815

Röportaj: Regina Röttgen

Bu sitede yer alan tüm yazılı ve görsel materyaller emzirmedanismanligi.com sitesine ve site sahibine aittir. copyright © 2015 - 2024