Türkçe İngilizce

Çocuğunuzun Obez Olmasını İstemiyorsanız

Bebeğiniz kilo almıyor, yavaş kilo alıyor ise

Bebeğiniz kilo almıyor, yavaş kilo alıyor, sınırda kilo alıyor, etrafınızdakiler ve belki de doktorunuz dahil herkes özellikle “kilo alımının sağlığı için önemli” olduğunu vurgulayıp, mama desteği yönünde baskı yapıyor.

 Bebeğinizin sağlığı için; içinde ne olduğu bile bilinmeyen suni bir besin ile besleyip, kilo aldırıp, yağ hücrelerini arttırma yolu ile ve tabiri caizse şişme bir balon yaratıp, sağlıklı kalmasını ummak ne kadar doğru?

Yaşam bilimi anlamına gelen “ayurveda” bilinen en eski tıp sistemlerindendir, özellikle sağlıklı yaşam konusunda bir canlının 0-1 yaş arası beslenme biçiminin çok önemli olduğunu savunur çünkü yaşamın ilk 1 yılında yağ hücreleri oluşur. Yetişkinlikte ise bu yağ hücreleri şişmesiyle kilo alınır, büzülmesiyle kilo verilir (1). O halde yaşamın ilk bir yılında gereksiz yağ hücresi oluşumunu önlemek çok öenmlidir. Anne sütü “türe özgü “bir besindir ve bir bebeği en doğal biçimiyle annesinin bedeninden gelen doğal bir besin ile beslemek gerekir.

 Büyüme eğrileri ! Kilo takibinin olmazsa olmazı ! Çocuğun fiziksel gelişimi için iyi bir takip aracı. Ancak !

 Büyüme eğrilerinde geçmiş yılara kadar yapılan bir hata vardı. Bebeklerin büyümeleri, mama ile beslenen çocuklardan elde edilen büyüme eğrileri ile değerlendiriliyor ve haliyle anne sütü mama kadar yağlanma yapmadığı için, anne sütüyle beslenen çocuklar sanki yavaş ya da az kilo alıyor şeklinde değerlendirilip, mama desteği yapılıyordu. Halbuki bu değerlendirme aracının anne sütü ile beslenen çocuklar için iyi bir değerlendirme aracı olmadığı çok şükür ki 2006 yılında Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) 8440 çocuk üzerinde yaptığı araştırma ile son buldu (2). Bu araştırmanın en güçlü yanlarından biri, araştırma grubuna alınan bebekler sadece bir bölgeden değil, Brezilya, Gana, Norveç, Amerika ve Oman’a kadar çevresel ortam, etnik köken ve sosyo-ekonomik açıdan çeşitlilik gösteren bebeklerdi. DSÖ artık beslenme tipinden bağımsız (anne sütü veya mama ile beslenen) 5 yaş altı tüm bebek ve çocukların takibi için, bu büyüme eğrilerinin kullanılmasını öneriyor (2). Üstelik kız ve erkek bebekler için farklı büyüme eğrileri var.

 Büyüme eğrileri, büyüme takibi için bir standart yani bebeğinize özgü bireyselleştirilmiş bir takip programı değil. Bebeğin şiddetli kilo kaybı ya da aşırı kilo alımını belirleyen “erken bir uyarı sistemi” olarak algılamak gerekir. Her bebeğe uyması gerekmez, her bebeğin buna göre büyümesi gerekmez. Çünkü her bebek kendine özgüdür, farklı gelişim tabloları sergileyebilir. Önemli olan sınır çizgilerinin dışına çıkmamasıdır.

 Büyüme eğrilerinde persantil olarak isimlendirilen çizgiler var. Bir bebeğin 15-97 persantil arasında olması normal. 3-15 arası “hafif derecede normalden az” kilo alımı şeklinde yorumlanıyor. 3’ün altındakiler ise “şiddetli derecede normalden az” kilo alımı. İllaki 50’lerde seyretmesi gerekmiyor. Yani bir bebek 15’lerde seyrediyorsa, bunun anlamı takipte kalmak, anneyi bir emzirme danışmanına yönlendirmek, mama başlamak değil. Çoğu hekim arkadaşımız 50’nin altındaki eğrilerde ya da bebek doğum persantilinin bir alt persantiline düştüğünde hemen anneyi panik yapıp, bir emzirme danışmanına yönlendirmek yerine mama başlanmasını öneriyor. Halbuki bir emzirme danışmanı ile çalışıp, emzirmeyi yöneterek, emzirme aralarını ayarlayarak, annenin emzirme tekniğinde birkaç düzeltme yaparak, anne sütünü arttırarak istenilen sonuca ulaşmak mümkünken, hemen mama !

 Üstelik bir bebek henüz doğarken düşük ağırlıkta doğmuş ve bu onun doğasıysa, neden suni bir besin olan mama ile onun doğasını değiştirmeye girişiyoruz? Minyon anne-babalardan doğan bebeklerin de minyon hayatlarına devam etmesi anlamsız mı?

 Belki de anne-babaların mama desteğine başlamadan önce şu üç soruyu kendilerine sormaları gerekir:

- Doğduğunda bebeğim küçük müydü?

- Halen küçük mü?

- Sağlıklı mı görünüyor, sağlıksız mı?

 Küçük ama sağlıklı ise, neden amacımız sağlıklı kalması iken; sağlıksız bir besin ile besliyoruz?

 Sağlıklı olsun, kilo alsın diye mama ile besleyip, obezite riskini arttırdığımızda mı sağlık kazanacak bebek?  Ya da şeker hastası olduğunda mı? Allerjik hastalık riski olsun ama kilosu yerinde olsun, bu mu daha iyi?

 Ayrıca bir bebeğin fiziksel gelişimi sadece kilo alması mı? Bebek o ayki takibinde, az kilo alıp, boyu uzamış olamaz mı? Dünya Sağlık Örgütü yaşa göre boy, yaşa göre boy-kilo, yaşa göre beden-kitle indeksi ölçümlerinin de önemli olduğunu vurgulamakta. Boy ve baş çevresi gibi ölçümler de fiziksel gelişimin en az kilo kadar önemli parametrelerinden.

 Üstelik arayı kapatma denilen bir şey var. Bunu bana danışan pek çok danışanımda gözlemledim. Alt sınırda kilo alan, ancak annenin bilinçli yaklaşımı ve mamayı ısrarlı red edişi sayesinde altı aylık bir sürede büyüme atağı yaparak, arayı kapatan pek çok ufaklık gördüm. Emzirmedanismanligi.com/ziyaretçi defteri’nde yazan Suzan Hanım ve Gülben Hanım’ı örnek verebilirim (3). Bu süreci benimle birlikte yönettiler, mama kullanmadan. Tam da burada çocuk hekimini seçerken; “anne sütünü destekleyen bir hekim mi” diye sormak gerekir. Bu kritere önem vermek gerekiyor. Nasıl ki doğal doğum yapmak istenildiğinde kadın doğum hekimini seçerken, “doğal doğumu destekliyor mu?, takip ettiği gebelerde hangi doğum şeklini sıklıkla kullanıyor?” Bu kriterlere baktığınız gibi, çocuk hekiminizi de seçerken mutlaka “anne sütüne karşı savunucu” bir rolü var mı, buna bakmak gerektiğine inanıyorum. İlk seçeneği mama mı, yoksa mama son seçeneği mi? Mamadan önce neler yapıyor? Bir emzirme danışmanı ile birlikte çalışmayı benimsiyor mu? Çocuk hekiminizin önerileri DSÖ’nün önerilerinden farklıysa, DSÖ’nün son araştırma ve önerileri konusunda doktorunuzla konuşmanızı öneririm. Halen sonuç alamadıysanız belki de hekim değiştirmelisiniz. Çünkü bebeğinizin kilo alımı konusunda tüm önerebildiği mama kullanmak ise emzirme üzerine yeterince bilgiye sahip değildir. Uluslararası kurul sertifikalı bir emzirme danışmanından (IBCLC) yardım alabilirsiniz. Ben de İstanbul ve Muğla’da anne sütünü teşvik eden çocuk hekimi önerisinde bulunabilirim (Bunun için bana e-mail atmanız yeterli).

 Sayı ve rakamlara takılmak yerine (ki bunun pek çok anneyi obsessif/takıntılı yapıp, hiç gereği yokken mama kullanıldığına pek çok kez şahit olan birisi olarak), bebeğin genel görünümü, mutluluğu, neşesi, size bağlanma süreci, size gülücükler atmasının daha önemli olduğunu düşünün. Çünkü hiç bir aç ve sağlıksız bebek annesine gülücük atmaz, etrafa neşe saçmaz. Her canlının bir doğası olduğunu, kendine özgü, “eşsiz” varlıklar olduğunu ve standardize etmenin çok da doğru olmadığını düşünüyorum. Katılanları görelim?

Kaynaklar

1- Natalia Doğru ile Ayurveda ile zayıflama semineri notları. 25-05-2016, Muğla.

2- WHO Multicentre Growth Reference Study Group: WHO Child Growth Standards: Length/height-for- age, weight-for-age, weight-for-length, weight-for- height and body mass index-for-age: Methods and development. Geneva, World Health Organization, 2006 http://www.who.int/childgrowth/standards/tr_summary/en/ (Erişim Tarihi: 26-06-2016).

3- Emzirme Danışmanlığı web sitesi. http://emzirmedanismanligi.com/?ziyaretci-defteri-6.html

Bu sitede yer alan tüm yazılı ve görsel materyaller emzirmedanismanligi.com sitesine ve site sahibine aittir. copyright © 2015 - 2024