Türkçe İngilizce

Kolikli (gaz sancısı) bebeği rahatlatma

Koliğin (gaz sancısı) tedavisi nasıldır?

Bebeğimin gaz sancısı ile nasıl başa çıkabilirim? Kolikli (gaz sancısı) bebeği rahatlatma yolları

Bebekler neden ağlar?

Bir bebeğin ağlaması son derece normal bir durumdur. Çünkü bebeklerin rahatsızlıklarını anlatmak için kullandığı tek iletişim aracı ağlamaktır. Bir bebek altı ıslaksa, bezi kirliyse, karnı açsa, üşüyorsa ya da çok terliyorsa bunu ancak ağlayarak bizlere anlatabilir. Ancak bazen “infaltil kolik” dediğimiz bir tablo ile karşılaşırız. Bu tabloda bebekler yukarıda saydığımız hiçbir nedene bağlı olmaksızın, nedensiz bir şekilde ağlarlar. Bu ağlama nöbetlerine “kolik” (gaz sancısı)  diyebilmek için bazı kriterlerin (Wessel kriterleri) eşleşmesi gerekir. Mesela yaşamın ilk 3 veya 4. ayında bebek haftada en az 3 gün, özellikle akşam üstü saatlerinde günde en az 3 saatten fazla ağlıyorsa ve bu en az 3 hafta boyunca devam etmişse bu ağlama nöbetlerine “kolik” (gaz sancısı) demek mümkündür. Bu ağlama nöbetlerine yüksek tonda çığlık, huzursuzluk, yüzde kızarma ve sızlanma ifadesi, bacakları bükme, vücudunu geriye doğru yay gibi bükme, yumruklarını sıkma, gaz çıkarma, sert bir karın ve rahatlayamama eşlik eder. Ancak burada annelerin dikkat etmesi gereken en önemli nokta, diğer olası fizyolojik problemlerin ortaya çıkarılması için bir hekime bebeğini muayene ettirmeleridir. Semptomların altında yatan başka bir hastalık var mı diye dikkatlice değerlendirilmelidir. Bebeklerde; fıtık, barsak düğümlenmesi, orta kulak iltihabı, idrar yolu enfeksiyonu gibi problemler de çok ağlamaya yol açar ve bebeğin kolik sorunu olduğu sanılabilir.

Koliğin (gaz sancısı) nedeni nedir?

Kesin olarak nedeni belirlenmiş değildir. Yapılan bir çalışmada Kanada’da 2000-2004 yılında ebeveyn dergileri taranıyor ve kolikle ilgili 105 adet spesifik neden belirleniyor. Ancak bunların hiçbirisinin kesin kanıt değeri yoktur. Günümüzde koliği açıklamada bazı teoriler öne sürülmüştür. Tıbbi hipotezlere göre kolik; barsakların henüz tam olarak gelişmemiş olması, barsak hareket azlığı, bazı besinlere karşı aşırı hassasiyet ve alerji, formula mama intoleransı ve yaygın gaz oluşumu  gibi nedenlerle açıklanmaya çalışılıyor. Davranışsal hipotezler; anne-bebek ilişkisinin zayıf olması, anksiyeteli anneler ve çabuk sinirlenen bebekler. Diğer hipotezler: Melatonin-seratonin hormon dengesizliği, annenin sigara içmesi gibi.

Son yıllarda koliğin (gaz sancısı)  oluşmasında yalnızca bir faktör değil, bu faktörlerden birkaçının etkili olabileceği düşünülmektedir.

Kolik hangi bebeklerde daha sık görülür?

Görülme sıklığı %10-30’dur, yani kolik (gaz sancısı)  her üç bebekten birinde görülebilir. Yapılan araştırmalarda 6 muayeneden birinde bebeğin çok fazla ağlaması nedeniyle doktora getirildiği belirlenmiştir. Kolik (gaz sancısı) risk faktörlerini araştıran pek çok araştırma yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre kız ve erkek bebeklerde eşit oranda görülüyor. Ancak sigaranın zararlı etkisi burada da karşımıza çıkıyor. 1-6 aylık 3345 bebek üzerinde yapılan bir çalışma sonucuna göre kolik (gaz sancısı) sigara içen annelerin bebeklerinde 2 kat daha fazla, anne sütüyle beslenen bebeklerde daha az görülmüş. Tabi anne sütünün mucizevi etkisini burada da görüyoruz. Melatonin hormonu sindirim kaslarını rahatlatan bir yapıdadır ve sadece anne sütünde tespit edilmiştir, formula sütlerde tespit edilememiştir.  Ayrıca günde 5’ten fazla sigara içen, hatta gebeliğinde sigara içen annelerin bebeklerinde koliğin (gaz sancısı)  daha fazla görüldüğünü bildiren çalışmalar var. Yapılan çalışmalarda bebeğin doğduğu hafta, doğum kilosu, doğumun tipi ve beslenme şekli ile kolik (gaz sancısı) gelişimi arasında bir ilişki gösterilememiştir.

Koliğin (gaz sancısı) etkileri nelerdir?

Kolik (gaz sancısı), bebeklerde ağlama nöbetlerine yol açmasının dışında, aynı zamanda anne-babalara da fazlasıyla sıkıntı veren bir durumdur. Öyle ki yapılan çalışmalarda kolikli (gaz sancısı)  bebeklerin annelerinde depresyon skorlarının koliği (gaz sancısı)  olmayan annelerinkine kıyasla yüksek olduğu belirlenmiş. Bebek açısından bakıldığında ise, özellikle bebeğini sakinleştiremeyen sinirli ve telaşlı annelerin bebeklerinde Shaken Baby Syndrome (SBS)-Sarsılmış Bebek Sendromu dediğimiz bebeğin hırpalanması, fazla şekilde sallanmasına bağlı boyun kırıkları, kafa içi kanamalar, göz dibi kanaması, beyin hasarı ve ölüme kadar varan ağır tablo ile karşılaşılabilmektedir. Kolik (gaz sancısı)  ve bebeğin ağlaması birlikte olunca, SBS 2 kat daha fazla görülüyor.

Koliğin (gaz sancısı) tedavisi nasıldır?

Koliğin (gaz sancısı)  henüz nedeni bilinmediği için, kesin kolik tedavisi de yoktur. Koliğe yönelik yapılan uygulamaların vakaların çok az bir kısmında işe yaradığı görülmektedir. Aslında kolik (gaz sancısı)  bulgularının ortadan kalkması için sorunun çözümünü zamana bırakmak, yani bebeğin büyümesini ve böylece koliğin (gaz sancısı) sonlanmasını beklemek en anlamlı yaklaşım olmaktadır. Ancak bazı davranış terapileriyle ağlamanın şiddetini azaltmak mümkündür.

Kolikte ilaç tedavisinin etkinliği nedir?

Kolik (gaz sancısı) tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar olmasına karşın, bu ilaçların yüzde yüz başarılı olduklarını söylemek maalesef mümkün değildir. Mesela sıklıkla reçete edilen simetikon üzerine yapılan çalışmalarda kolik (gaz sancısı) tedavisinde yararlı olduğuna ilişkin herhangi bir kanıt elde edilememiştir. Ancak herhangi bir yan etkisi de raporlanmadığından, günümüzde sıklıkla reçete edilmektedir. Dicyclomine hydrochloride ve Cimetropium bromide’in ise kolik tedavisinde etkili olmasına rağmen ciddi yan etkileri (solunum güçlüğü, kasılma nöbeti, baygınlık, kas zayıflığı, koma vs %5) nedeniyle üretimleri durdurulmuştur. Metilskopolamin’in ise kolik (gaz sancısı)tedavisinde etkin ve güvenilir olmadığı bulunmuştur.

Kolik tedavisinde etkili yöntemler nelerdir?

Bebeği rahatlatmanın yolları

Yapılan kanıt temelli çalışmalarda annenin hipoallejen diyetinin, bitki çaylarının, oral glikoz süspansiyonu ve uyaranların azaltılmasının etkili olduğu belirlenmiştir.

Kolikle baş etmede kullanılan davranışsal yaklaşımlar nelerdir?

En önemli bebeği rahatlatıcı metodun, birkaç yöntemi bir arada kullanmak olduğunu düşünüyorum. Öncelikle bebeklerini olası bir gaz sancısından korumaları gerekli. Annenin gaz yapıcı besinlerden (süt, yoğurt, kuruyemiş, çikolata, limon ve turunçgiller, lahana, brokoli, çiğ sebzeler )uzak durarak, bebeğine düzenli kolik-gaz masajı yapması, bebeğin ayaklarını sıcak tutması, yatağının baş kısmını 15 derecelik bir eğimle yükseltmesi (hem reflüyü de önleyecektir), karnı eğer çok gerginse ılık bir banyo yaptırıp, karnına sıcak havlu koyması (20 dakikayı aşmamalı), her beslenmeden sonra gazını çıkarması işe yarayabilir. Açsa doyurması, bezi ıslaksa değiştirmesi ve termal konforunu sağlaması yani üşüyorsa giydirmesi ya da çok sıcak tutmuşsa soyması gerekir.

Ağlama nöbetleri sırasında ise, hamileliğinde bebeğine dinlettiği bir müzik varsa onu yoksa klasik müzik ya da koliğe (gaz sancısı)  özel hazırlanmış müziklerden dinletmesi (sitemizde multimedya sekmesininden ücretsiz kolik şarkıları indirebilirler), bebeğiyle göz teması kurması, konuşması, dokunması, kucaklaması, bebekle annenin tensel temaslarını sağlayacak şekilde sarılması, bebeğe güvende olduğunu hissettirecek ve annesinin kokusunu duyup rahatlatacaktır. Bebeğini yatağına yatırdığı zamanda mutlaka kendi kokusunun sindiği fanila, atlet, gecelik gibi bir kıyafetini bebeğin kokusunu alabileceği bir yere yerleştirmesini tavsiye edebilirim. Yatağına hazırlayacağı bir U düzeneği ve bunun içine bebeğini yatırmasını öneririm (resimlere bakınız). Böylelikle bebek kendini güvende ve anne karnındaymış gibi hissedecektir. Sarılma ve rahatlatıcı ninni/şarkılar söylemek, motor sesi dinletmek (saç kurutma, bulaşık ya da çamaşır makinası, arabayla gezdirme vs), beşikte ya da kucakta sallamak, dizlerin üzerine alıp sırtına yuvarlak, dairesel hareketlerle masaj yapmak, kucakta odadan odaya gezdirip ortam değiştirmek işe yarayabilir. Vibro-akustik terapinin de etkili olduğunu biliyoruz. Bunun için de bebeği göğüsteki titreşimden yararlanmak için göğüs üzerine kulağı gelecek şekilde yatırıp, hımmm sesi çıkarmak bebeği rahatlatacaktır. Erkek sesi daha kalın olduğu için motor sesini andırır, dolayısıyla bunu babaların yapması daha etkili olabilir. Ayrıca aromaterapi ile yapılan kolik-gaz masajının, kolik (gaz sancısı) semptomlarını azalttığı belirlenmiştir, bunun için lavanta yağı kullanılabilir. Kolik masajı tekniklerinin ayrıntılı öğrenmek için banagulizonat@hotmail.com adresinden ulaşılabilir. Ayrıca bazı bebekler oral tatmin açısından anne memesi ya da yalancı memeye fazlasıyla ihtiyaç duyabiliyorlar. Bu tür durumlarda bebek eğer emmeyi öğrenmişse, kısa bir süreliğine yalancı emzik kullanılabilir. Ayrıca anneler “ritmik bebeği rahatlatma- sakinleştirme teknikleri”ni de kullanabilirler.

Ritmik bebeği rahatlatma-sakinleştirme teknikleri nelerdir?

Bu teknikler İngilizce’de 5-S ile tanımlanıyor:

  1. Swaddling (Kundaklama): Aşırı sıcak tutmaktan koruyarak, başı örterek, gevşek ve bol bir battaniye yardımıyla, kalça ekleminin kıvrılmasına izin verilerek yapılan kundaklama
  2. Side: Yan yatış ya da sırt üstü pozisyonda uyutmak
  3. Sııss sesi: Bebeğin kulağına sıııs sesi verme
  4. Sallama: Her zaman baş ve boyunun desteklenerek, küçük çalkalama hareketleri, bir kezden  fazla ileri-geri hareketi yaptırılmayacak şekilde olmalı.
  5. Sucking (Emme): Emzik ya da parmak emmesi.

Bebeği rahatlatma-sakinleştirme tekniklerin bir arada kullanılması, ağlama nöbetlerini azaltıyor.

Annenin diyetinde nelere dikkat etmesi gerekiyor?

Anne sütüyle beslenen bebeklerde, annenin hipoallerjen diyetinin kolik (gaz sancısı)  semptolarını azalttığı kanıtlarla gösterilmiş. Öncelikle süt yapımının devamlılığı açısından günde en az 3 litre sıvı alması (su, meyva suyu, çorba, komposto vs) çok önemli. Annenin yedikleri sütten bebeğe geçtiği için, gaz yapıcı yiyecekler ve bebekte alerji yaratabilecek besinlerden uzak durması gerekir. Anneler bebeğine rahatsızlık veren besinleri deneme-yanılma yöntemiyle kendileri belirleyebilir. Bebeğin rahatsızlandığı günlerde ne yediğine dikkat edip, gerekirse her gün yediklerinin kaydını tutarak kolaylıkla bebekte gaza neden olan besini bulabilir. Genel olarak laktozun (süt ve süt ürünleri), buğday ve kabuklu yemişlerin gaz yapıcı besinler olduğunu biliyoruz. Ayrıca annelerin meyve ve çikolata yedikleri günlerdekolik (gaz sancısı)  bulgularında artış olduğunu bildiren çalımalar mevcuttur.  Gaz yapıcı olduğu bilinen diğer besinler; lahana, karnabahar, brüksel lahanası, brokoli, kuru baklagiller, pişmemiş soğan ve sarımsak, baharatlı gıdalar, kahve, çay, çikolata ve portakaldır. Annenin rezene çayı içmesi, antispazmotik etkisi olduğundan, ince barsak hareketini arttırır ve bebeği rahatlatır. Yapılan bir diğer çalışmada bebeklere günde 3 kez, her doz 150 ml. şeklinde karışık bitki çayı verilmiş ve etkili olduğu belirlenmiştir. Ancak burada bebeğe verilen miktara dikkat etmek lazım. Eğer bebeğe aşırı çay verilirse, anne sütüyle alması gereken porsiyonu çaydan alır, anne sütünden alamaz. Bu durumda da istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir.

Mama ile beslenen bebeklerde nelere dikkat edilmeli?

Mama ile beslenenlerde, hidrolize edilmiş protein ve soya bazlı formula mama ile beslenenlerde semptomlar azalmasına rağmen Kanada Pediatristler Birliği ve Amerikan Pediatrist Akademisi soya sütünü önermiyor çünkü soya yenidoğanda bir allerjen olarak kabul ediliyor. Bunun yerine anneler  hidrolize edilmiş (parçalanmış) protein içeren mamalar kullanabilirler. Lif destekli hazır mamaların ise koliğe (gaz sancısı) etkisi olmadığı belirlenmiştir.

Oral %30’luk sakkoroz solüsyonu bebeklere üst üste 4 gün verilmiş ve etkili bulunmuştur, yan etki ise görülmemiştir. Ancak etkisinin kısa süreli olduğu bildirilmiştir (3-30 dak).

Kolik tedavisinde etkili diğer yöntemler nelerdir?

Kolikli (gaz sancısı)  bebeği olan ailelere, özel kolik danışmanlığı almalarını tavsiye edebilirim. Bu danışmanlıklarda bebeğe ve aileye özel davranış modifikasyonlarını uygulamalı olarak gösteriyoruz. Bebeklerinin ağlama ataklarında nasıl davranacaklarını, bebeğe verecekleri uyaranlar, beslenmesi, bebeği nasıl tutacakları ve yatıracakları gibi konularda da önerilerde bulunuyoruz. Yapılan çalışmalarda danışmanlık verilen ebeveynlerin bebeklerinde kolik bulgularının belirgin şekilde azaldığı bulunmuştur (her gün 2.67 saatlik ağlamaya karşılık 0.17 saat ağlama). Başka bir çalışmada düşük alerjik diyet uygulanan grupla kıyaslandığında ileri danışmanlık verilen ebeveynlerin bebeklerindeki kolik (gaz sancısı)  bulgularında belirgin düzeyde azalma olduğu gösterilmiştir. Diyet girişimleri uygulanan grupta ağlama 1.2 saat azalırken, danışmanlık verilenlerde ağlama süresi 2.1 saat azalmıştır. 

Minimal (2 saniyelik) Akapunkturun (L14) etkili olduğunu bildiren çalışmalar vardır. Spinal manipülasyon ise yan etkilerinden dolayı önerilmiyor. Prebiyotiklerin barsak florasını arttırıcı etkisi olmasına rağmen, kolikte etkinliği kanıtlanamamıştır.

 

Bu sitede yer alan tüm yazılı ve görsel materyaller emzirmedanismanligi.com sitesine ve site sahibine aittir. copyright © 2015 - 2024